( Arabesk günlerimdeyim, idare edin olur mu :))
Gecenin en siyah yerinde,
Kapanmaz yaralara, tuz basar
gibi yağdı kar
Masada onca yarım kalmış
şiirlere inat
Gözlerimde kırılgan
ümitlerle
Düşen her kar tanesinde,
düşledim seni
Demlikte son bir iki bardak
çay
Pikapta yıllanmış bir İlhan
İrem kırkbeşliği
“Ağlama arkadaş, ağlama aşk
için”
Kar yağdı, ben ağladım
Gece, kar ve her yer sen
Ne yalan söyleyeyim
Bu mevsimde de bembeyaz
özledim seni
Hem de hiç özlememem
gerekirken...
Bu kış sizin oralarda soğuk
olacakmış
Çok da kar yağacakmış,
Dikkat et kendine ve üşütme
yüreğini
Hem, sende çok iyi
biliyorsun ki
Hiçbir şey eskisi gibi
olmayacak artık
Daha bir soğuk ve daha bir
acı geçecek mevsimler
Karlar yağdığında çok
özledim demeyecek biri bana
Ve ben karakışa inat
düşmeyeceğim yollara
Sana kavuşmak olmayacak bundan
sonra ki yıllarda
Pembe eldivenleriyle kartopu
atan
Ve yanağı soğuktan kızaran
bir kız bilmeyeceğim
Artık yan yana bile
üşüyemeyeceğiz...
Anlıyor musun?
Yokluğun çok soğuk bu
şehirde
Ama alışkınım ben soğuğa
karakışa, beni merak etme
Bırakıp gittiğinde donup
kalmıştım ya ardın sıra
Bilirim ben, bilirim donmak
ne demek
Bilirim, donarak ölmek ne
demek...
Sen dikkat et kendine
Üşütme yüreğini, üşütme
gözlerini
Bak şimdi...
Kardı kıştı derken, gelip
dondun gözlerimin önüne
Gece, kar ve her yer sen
Ne yalan söyleyeyim
Bu mevsimde de bembeyaz
özledim seni
Hem de hiç özlememem
gerekirken...
Akif Aktaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder