I hasitate to write about the spring There's a fear with all that loveliness The wilderness i feel in everything Thought not alone i think of loneliness Of gods late isolation in the sky Of wisdom turned dispear not happiness While we are together you and i Abandone promises of future bliss But love me with the truth in your eye Regard the early falling leaf A kiss Regard fidelity a passing Thing It gives me courage when i tell you this Oh do nat count on me for anything Although i love you as i do the spring
İyiyim demek adettendir ya ! iyiyim dedim... Değilim... !
Anlatılması zor bir duygu içimde ki. Her harf Her kelime Ve her cümle, olduğundan ya çok basit ya da daha karmaşık bir hale getiriyor dilime getiremediklerimi.
Birgün konuşmayı unutmak, sadece susmak istiyorum. Birgün susmayı unutmak, olur olmaz konuşmak istiyorum. "Kime, neye konuşursan konuş" diyorum... Yeter ki susma!
Hiçbir söz yetmiyor, beni 'bana' anlatmama... Dinleyemiyorum kendimi, acımadan içim...
Dokunsalar ağlayacağım bir ömür boyu... Ve değseler hüznüme, döküleceğim parça parça
Bir anlık değil, boğulduğum bilinmezlik. Acısı çıkıyor sustuklarımın. Oysa ben iyiyim görünürde !
Anlamını içime çeke çeke mutluluğa erişemiyorum... Ya hep ben fazla geldim ya da hep bir şeyler eksik kaldı şimdi iyi olan ne varsa, üzerine çizgi çekemediğim kırgınlıklar sarıyor dört yanını. Ve ben, iyi olmanın eşiğinde, korkulara kapılıyorum anlamadığım bir biçimde... Sebebim yok. Belki de çok...
Biliyorum; Ben bile kendimi anlayamıyorken anlaşılmayı beklemek, Hayalden de öte .
Ben kendimi, Görmüyorum Duymuyorum Ve bilmiyorum...
Dokunsalar ağlayacağım bir ömür boyu... Ve değseler hüznüme, döküleceğim parça parça...
3 yorum:
Sessiz sedasız açardın gecelerde
Kimse bilemez göremez kuytularda
Sonsuz ve dipsiz sevdalarda duygularda
Sakin kimsesiz ve sahipsiz uykularımda
Şimdi artık seni koklar yalnızlığım
Seni arar seni sorar sevda çiçeğim
I hasitate to write about the spring
There's a fear with all that loveliness
The wilderness i feel in everything
Thought not alone i think of loneliness
Of gods late isolation in the sky
Of wisdom turned dispear not happiness
While we are together you and i
Abandone promises of future bliss
But love me with the truth in your eye
Regard the early falling leaf
A kiss
Regard fidelity a passing
Thing
It gives me courage when i tell you this
Oh do nat count on me for anything
Although i love you as i do the spring
İyiyim demek adettendir ya !
iyiyim dedim...
Değilim... !
Anlatılması zor bir duygu içimde ki.
Her harf
Her kelime
Ve her cümle,
olduğundan ya çok basit
ya da daha karmaşık bir hale getiriyor dilime getiremediklerimi.
Birgün konuşmayı unutmak, sadece susmak istiyorum.
Birgün susmayı unutmak, olur olmaz konuşmak istiyorum.
"Kime, neye konuşursan konuş" diyorum...
Yeter ki susma!
Hiçbir söz yetmiyor, beni 'bana' anlatmama...
Dinleyemiyorum kendimi, acımadan içim...
Dokunsalar ağlayacağım bir ömür boyu...
Ve değseler hüznüme, döküleceğim parça parça
Bir anlık değil, boğulduğum bilinmezlik.
Acısı çıkıyor sustuklarımın.
Oysa ben iyiyim görünürde !
Anlamını içime çeke çeke mutluluğa erişemiyorum...
Ya hep ben fazla geldim ya da hep bir şeyler eksik kaldı
şimdi iyi olan ne varsa,
üzerine çizgi çekemediğim kırgınlıklar sarıyor dört yanını.
Ve ben,
iyi olmanın eşiğinde,
korkulara kapılıyorum anlamadığım bir biçimde...
Sebebim yok.
Belki de çok...
Biliyorum;
Ben bile kendimi anlayamıyorken anlaşılmayı beklemek,
Hayalden de öte .
Ben kendimi,
Görmüyorum
Duymuyorum
Ve bilmiyorum...
Dokunsalar ağlayacağım bir ömür boyu...
Ve değseler hüznüme, döküleceğim parça parça...
Yorum Gönder