Bu geç vakit
bu sonbahar gecesinde
kelimelerinle doluyum;
zaman gibi, madde gibi ebedî,
göz gibi çıplak,
el gibi ağır
ve yıldızlar gibi pırıl pırıl
kelimeler.
Kelimelerin geldiler bana,
yüreğinden, kafandan, etindendiler.
Kelimelerin getirdiler seni,
onlar : ana,
onlar : kadın
ve yoldaş olan...
Mahzundular, acıydılar, sevinçli, umutlu, kahramandılar,
kelimelerin insandılar...
bu sonbahar gecesinde
kelimelerinle doluyum;
zaman gibi, madde gibi ebedî,
göz gibi çıplak,
el gibi ağır
ve yıldızlar gibi pırıl pırıl
kelimeler.
Kelimelerin geldiler bana,
yüreğinden, kafandan, etindendiler.
Kelimelerin getirdiler seni,
onlar : ana,
onlar : kadın
ve yoldaş olan...
Mahzundular, acıydılar, sevinçli, umutlu, kahramandılar,
kelimelerin insandılar...
Nazım Hikmet
Ne
güzel değil mi sonbahar.. Ben baharları ayrı bir severim. Sonbahar,
yaşlılığı, ölümü; ilkbahar doğumu ve gençliği, kıpır kıpırlığı
hatırlatır. İnsan baharda farkeder hayatın evrelerini, yaz ve kış ise, artık iş işten geçti demenin lisanı halidir sanki...
Sonbahar,
sararan yaprakların, dallardan ayrılma zamanı geldiğini gösteren
işarettir. Öylece süzülüp inerler aşağıya yapraklar. Usulca.. Öylece
yatarlar ağacın ayakları dibinde. Bir daha kavuşamayacak
olmanın hüznünü, üzerine basan ayakların neticesi çıtırdayan sesleriyle
hissettirirler, feryat ederler adeta. Yine de, kutsal bir görevi tamamlamış olarak göç ederler sanki, ilkbaharda kendilerinden arta kalan miras dna larının bir başka yaprakta vuku bulacağını bilip sevinir gibi...
Sonbaharda, sapsarı yapraklarla konuşmak ne güzeldir. Üzerine düşen çiğ taneleriyle ıslanır yaprağın yanakları. Hüznü ve mutluluğu aynı anda hissettirir sararan yapraklar...
2 yorum:
Autumn leaves under frozen souls,
Hungry hands turning soft and old,
My hero cried as we stood out there in the cold,
Like these autumn leaves I don't have nothing to hold.
Handsome smile, wearing handsome shoes,
Too young to say, though I swear he knew,
And I hear him singing while he sits there in his chair,
While these autumn leaves float around everywhere.
And I look at you, and I see me,
Making noise so restlessly,
But now it's quiet and I can hear you sing,
'My little fish don't cry, my little fish don't cry.'
Autumn leaves have faded now,
That smile I lost, well I've found somehow,
Because you still live on in my father's eyes,
These autumn leaves, all these autumn leave, all these autumn leaves are yours tonight.
Mmmmmmm....
http://www.youtube.com/watch?v=_HO15k3vpPY
Yorum Gönder