Pages

18 Mayıs 2010 Salı

Mona Rosa

 
 
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller. 
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak. 
Kanadı kırık kuş merhamet ister. 
Ah senin yüzünden kana batacak. 
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller. 

Ulur aya karşı kirli çakallar, 
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa. 
Mona Rosa bugün bende bir hal var. 
Yağmur iri iri düşer toprağa, 
Ulur aya karşı kirli çakallar. 

Açma pencereni perdeleri çek, 
Mona Rosa seni görmemeliyim. 
Bir bakışın ölmem için yetecek. 
Anla Mona Rosa ben bir deliyim. 
Açma pencereni perdeleri çek. 

Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi, 
Bende çıkar güneş aydınlığına. 
Bir nişan yüzüğü bir kapı sesi. 
Seni hatırlatır her zaman bana. 
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi. 

Zambaklar en ıssız yerlerde açar 
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur. 
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar, 
Işıksız ruhumu sallar da durur. 
Zambaklar en ıssız yerlerde açar. 

Ellerin, ellerin ve parmakların 
Bir nar çiçeğini eziyor gibi. 
Ellerinden belli olur bir kadın, 
Denizin dibinde geziyor gibi. 
Ellerin, ellerin ve parmakların. 

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona. 
Saat onikidir söndü lambalar 
Uyu da turnalar girsin rüyana, 
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar. 
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona. 

Akşamları gelir incir kuşları, 
Konarlar bahçemin incirlerine. 
Kiminin rengi ak kiminin sarı. 
Ah beni vursalar bir kuş yerine. 
Akşamları gelir incir kuşları. 

Ki ben Mona Rosa bulurum seni 
İncir kuşlarının bakışlarında. 
Hayatla doldurur bu boş yelkeni. 
O masum bakışların su kenarında. 
Ki ben Mona Rosa bulurum seni. 

Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa. 
Henüz dinlemedin benden türküler. 
Benim aşkım uymaz öyle her saza. 
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler. 
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa. 

Artık inan bana muhacir kızı, 
Dinle ve kabul et itirafımı. 
Bir soğuk, bir mavi, bir garip sızı 
Alev alev sardı her tarafımı. 
Artık inan bana muhacir kızı. 

Yağmurdan sonra büyürmüş başak, 
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış. 
Bir gün gözlerimin ta içine bak 
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış. 
Yağmurdan sonra büyürmüş başak. 

Altın bilezikler o kokulu ten 
Cevap versin bu kuş tüyüne. 
Bir tüy ki can verir gülümsesen, 
Bir tüy ki kapalı geceye güne. 
Altın bilezikler o kokulu ten. 

Mona Rosa. Siyah güller, ak güller. 
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak. 
Kanadı kırık kuş merhamet ister, 
Ah senin yüzünden kana batacak. 
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller. 
 
 
Sezai Karakoç 

7 yorum:

Hilal dedi ki...

Bir zamanların en sevdiğim şiiri...
Şimdi de özellikle senin için dublecim:)
sevgiyle kal...

inciboncuk dedi ki...

kıtaların baş harfleri muazzez akkayam oluyor akrostije değişik bir yaklaşım fark etmiş miydin hilal?

Hilal dedi ki...

aaaa
yıllardır sürekli okuduğum bir şiir
ve hiiiç farketmedim ben...
sağolasın harika bir bilgi bu...

Adsız dedi ki...

Gidersen Yıkılır Bu Kent



Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken

Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Bir de seni ekliyorum susuşlarıma

Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam

Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar

Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık

Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde
.

Ahmet Telli

.

Hilal dedi ki...

Bu şiirlerden birkaçını yayınlayacağım en yakın zamanda İnş

essra dedi ki...

kalbimi bir put sanıp kıran kim ibrahim...

bahar yorgun dedi ki...

harika bir şiir.... belki de en sevdiğimdir.. Ah senin yüzünden kana batacak....

Yorum Gönder